بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

مَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَآ أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَٰكِن رَّسُولَ ٱللَّهِ وَخَاتَمَ ٱلنَّبِيِّۦنَۗ وَكَانَ ٱللَّهُ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمًا ﴿٤٠

Muhammed; sizin adamlarınızdan herhangi birisinin babası değildir, sadece Allah'ın Rasulü ve peygamberlerin hatemidir. Allah, her şeyi bilendir.

– İbni Kesir

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱذْكُرُواْ ٱللَّهَ ذِكْرًا كَثِيرًا ﴿٤١

Ey iman edenler; Allah'ı çokça zikredin.

– İbni Kesir

وَسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَأَصِيلًا ﴿٤٢

Ve O'nu sabah akşam tesbih edin.

– İbni Kesir

هُوَ ٱلَّذِى يُصَلِّى عَلَيْكُمْ وَمَلَٰٓئِكَتُهُۥ لِيُخْرِجَكُم مِّنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِۚ وَكَانَ بِٱلْمُؤْمِنِينَ رَحِيمًا ﴿٤٣

Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için rahmet etmekte olan O'dur. Melekleri de size dua ederler. Ve O, mü'minlere Rahim olandır.

– İbni Kesir

تَحِيَّتُهُمْ يَوْمَ يَلْقَوْنَهُۥ سَلَٰمٌۚ وَأَعَدَّ لَهُمْ أَجْرًا كَرِيمًا ﴿٤٤

O'na kavuştukları gün, onların sağlık temennileri; selamdır. Onlara cömertçe bir mükafat hazırlamıştır.

– İbni Kesir

يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ إِنَّآ أَرْسَلْنَٰكَ شَٰهِدًا وَمُبَشِّرًا وَنَذِيرًا ﴿٤٥

Ey peygamber; Biz, seni muhakkak şahid, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

– İbni Kesir

وَدَاعِيًا إِلَى ٱللَّهِ بِإِذْنِهِۦ وَسِرَاجًا مُّنِيرًا ﴿٤٦

İzniyle Allah'a çağıran ve aydınlatan bir ışık olarak.

– İbni Kesir

وَبَشِّرِ ٱلْمُؤْمِنِينَ بِأَنَّ لَهُم مِّنَ ٱللَّهِ فَضْلًا كَبِيرًا ﴿٤٧

Mü'minlere; kendileri için Allah tarafından büyük bir lütuf olduğunu müjdele.

– İbni Kesir

وَلَا تُطِعِ ٱلْكَٰفِرِينَ وَٱلْمُنَٰفِقِينَ وَدَعْ أَذَىٰهُمْ وَتَوَكَّلْ عَلَى ٱللَّهِۚ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ وَكِيلًا ﴿٤٨

Kafirlere ve münafıklara uyma, onların eziyetlerine aldırma. Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.

– İbni Kesir

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِذَا نَكَحْتُمُ ٱلْمُؤْمِنَٰتِ ثُمَّ طَلَّقْتُمُوهُنَّ مِن قَبْلِ أَن تَمَسُّوهُنَّ فَمَا لَكُمْ عَلَيْهِنَّ مِنْ عِدَّةٍ تَعْتَدُّونَهَاۖ فَمَتِّعُوهُنَّ وَسَرِّحُوهُنَّ سَرَاحًا جَمِيلًا ﴿٤٩

Ey iman edenler; mü'min kadınları nikahlayıp sonra onlarla temasta bulunmadan önce boşadığınızda, artık onlar için iddet saymanıza lüzum yoktur. Kendilerini geçindirin ve güzellikle serbest bırakın.

– İbni Kesir

يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِىُّ إِنَّآ أَحْلَلْنَا لَكَ أَزْوَٰجَكَ ٱلَّٰتِىٓ ءَاتَيْتَ أُجُورَهُنَّ وَمَا مَلَكَتْ يَمِينُكَ مِمَّآ أَفَآءَ ٱللَّهُ عَلَيْكَ وَبَنَاتِ عَمِّكَ وَبَنَاتِ عَمَّٰتِكَ وَبَنَاتِ خَالِكَ وَبَنَاتِ خَٰلَٰتِكَ ٱلَّٰتِى هَاجَرْنَ مَعَكَ وَٱمْرَأَةً مُّؤْمِنَةً إِن وَهَبَتْ نَفْسَهَا لِلنَّبِىِّ إِنْ أَرَادَ ٱلنَّبِىُّ أَن يَسْتَنكِحَهَا خَالِصَةً لَّكَ مِن دُونِ ٱلْمُؤْمِنِينَۗ قَدْ عَلِمْنَا مَا فَرَضْنَا عَلَيْهِمْ فِىٓ أَزْوَٰجِهِمْ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُهُمْ لِكَيْلَا يَكُونَ عَلَيْكَ حَرَجٌۗ وَكَانَ ٱللَّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا ﴿٥٠

Ey peygamber; Biz, mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak verdiği cariyeleri, seninle beraber hicret eden amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını, teyzelerinin kızlarını ve bir de eğer mü'min bir kadın kendisini peygambere hibe eder de peygamber de onunla evlenmeyi isterse onuki bu, mü'minlerden ayrı olarak sadece sana has olmak üzeresenin için helal kıldık. Sana bir zorluk olmasın diye mü'minlerin eşleri ve sağ ellerinin malik oldukları hakkında ne hükmettiğimizi bildirdik. Ve Allah; Gafur, Rahim olandır.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu